Duyulmaya ihtiyaç duymak… Bu cümleyi ilk okuduğunuzda kulağa biraz tuhaf geliyor değil mi? Bir kişi neden duyulmaya ihtiyaç duyar? Karşılıklı iletişim sonucunda aslında duyuluyorsunuz peki buna neden ihtiyaç duyarız?
Yetişkin hayatımızı düşünelim. Karşınızda ki kişiye hiç olduğunuzdan farklı davrandığınız oldu mu? Söylemek ya da anlatmak istediklerinizi yüksek sesle veya öfke duyarak anlattığınız oldu mu? Ya da anlatmak istediklerinizi tam tersi şeklinde anlattığınız oldu mu? Tüm bu sorulara cevabınız evet ise bu duyulma ihtiyacımızdan kaynaklanmaktadır. Kendinizi kılık-kıyafetinizle, beden dilinizle, size ait olmayan cümlelerle, aslında olduğunuz kişiden farklı olarak karşınızda ki kişiye duyulma ihtiyacınızı gösteriyor olabilirsiniz. Peki iletişimde olduğunuz kişi sizin bu duyulma ihtiyacınızı karşılıyor mu? Karşınızda ki kişi sizi duymuyor, heyecanınızı, acınızı, var olan duygularınızı, aslında ona anlatmak istediklerinizi görmüyor ise bu kişide derin acılar ve yaralar açabilmektedir.
Biz Çocukları Ne Kadar Görüyor Veya Duyuyoruz?
Çocuklar okula gidiyor, oyun oynuyor, bazen arkadaşları ile kavga ediyor. Peki ebeveynler onları ne kadar duyuyor? Ebeveynler olarak çocukların fiziksel ihtiyaçlarını karşılıyor ama ruhsal ihtiyaçlarını karşılıyor muyuz? Çocuklar yetişkinler gibi duygularını, acılarını, heyecanlarını kelimelerle ifade etmezler. Çocuklar oyun oynar. Oyun çocukların kendi duygularını, öfkelerini, ihtiyaçlarını karşısında ki kişiye iletme şansı vermektedir. Yetişkinlerde olan bu duyulma ihtiyacına çocuklarda ihtiyaç duyar. Bizler çocukların bu duyulma ihtiyacını görebilmek ve duyabilmek için onları çok iyi gözlemlememiz gerekmektedir. Okuldan eve dönen çocuğa “bugün okulda ne yaptın?” sorusunu yönelttiğimizde aldığımız cevap genel olarak “iyiydi, dersler yoğundu” gibi cevaplardan oluşmaktadır. Peki ebeveyn olarak bu soru ile çocuğu duyuyor ve görüyor muyuz? Gün boyu çocuğun yaşadığı kaygıdan, korkudan ya da mutluluğundan haberimiz olmadan günlük hayatımıza devam ederiz. Bir çocuğun duyulma ihtiyacı ona soru sormadan yüz ifadesini ya da beden dilini okuyarak, gözlemleyerek ve bunu ifade ederek onun duyulma ve görülme ihtiyacını karşılayabiliriz.
Duyulmayan Çocuklar Nasıl Tepki Gösterir?
Duyulmayan çocuk duyulana kadar, kendisini ebeveynine anlatana kadar öfkeyle anlatmaya çalışırlar çünkü başka türlü nasıl anlatacaklarını bilemezler. Çocuklar duyulmadıkça ve görülmedikçe daha çok öfkelenirler ve böyle bir durumda çocuğun duyulmaya olan arzusuna duyulmaması da eklenir, böyle bir durumda uzman psikolog yardımı da alınabilir. Çocukta olan bu öfkeye neden olan davranışları gözlemleyebilmek, hangi zamanlarda bu davranışı sergilediğini yani aslında çocuğun duyulma ve görülme ihtiyacını fark edebilmek ve bunu karşılayabilmek önemli bir noktadır. Duyulmamanın yanında görülmeyen çocuklar ise bir işte başardıklarını, yapabildiklerini artık kendi de görmemeye başlar. Görülmedikçe beceriler, meraklar, ilgiler silikleşir.
Karşımızda ki kişinin fiziksel ihtiyaçlarını görebildiğimiz kadar ruhsal ihtiyaçlarını da görebilmek, onları duyabilmek önemlidir. Her birey duyulmaya ihtiyaç duyar.
Psikolog Aybüke Uysun