İnsan vücudu kompleks bir yapıya sahiptir. Bu kompleks yapının içerisinde muhteşem bir düzen gizlidir. Bu düzen fizyolojik olarak da, zihinsel ve psikoloji olarak da kendi içinde güzel bir işleyişe sahiptir.
Fizyolojik olarak var olan düzen, doğuştan beri belli bir yapıda çalışan ve neredeyse bütün insanlarda benzer bir şekilde ilerleyen bir gelişim süreci izler. Dolaşım sistemi, sindirim sistemi, iskelet sistemi bütün insanlarda birbirine benzer yapıda oluşur ve gelişir. Kalıtım ve genetik nesilden nesile aktarılarak ilerler.
Zihinsel gelişimde durum biraz daha farklıdır: kişinin içinde bulunduğu ortama, yaşantılara, kendini geliştirmek adına vermiş olduğu mücadeleye, öğrenim aşamasında sahip olduğu donelere ve isteğe göre değişebilir. Tabi ki bunların yanında zihinsel gelişimi etkileyen fiziksel özellikler de önemlidir. Doğuştan gelen veya sonradan ortaya çıkan herhangi bir hasar zihinsel gelişimi etkileyebilmektedir. Biz bu hasarların haricinde kişinin kendi çabası veya içinde bulunduğu ortamın etkisine göre, zihinsel gelişimdeki farklılıkları değerlendirdiğimizde, birçok insanın zihinsel gelişimi farklılaşmaktadır.
Psikolojik gelişim, bazı yönlerden fiziksel bazı yönlerden de zihinsel gelişime benzemekle birlikte, özünde ikisinin de harmanlandığı muhteşem bir yapıdır. Burada psikolojik gelişimimizin, doğum öncesinden itibaren başlayan, içinde bulunduğumuz çevrenin ve yaşantıların etkisiyle, kalıtımsal olarak getirdiğimiz yapının harmanlanmasıyla ortaya çıkan ve bütün hayatımız boyunca kullanacak olduğumuz bir kişilik örüntüsünün oluşması vardır. Bu örüntü, hayatımızın her anında bizi yöneten, yönlendiren, ilişkilerimizi belirleyen ve bunu bize yaşatan bir yapıyı oluşturur. Bu yapı, öyle sağlam bir yapı haline gelir ki, evimize koltuğa otururken de araç kullanırken de, bir arkadaşımızla/eşimizle sohbet ederken de veya iş hayatımızda herhangi bir işte çalışırken de aynı yapının çalıştığını görürüz. Böyle de olmak zorundadır. Aksi takdirde yapacak olduğumuz her eylem ve her iş için yeni bir yol öğrenmek gerekecektir. Bu da mümkün olmayacağı için aslında psikolojik gelişimimiz bizim hayatımızı kolaylaştırmak adına oluşturduğu bir ilişki şeklini hayatımızın birçok yerinde yaşamamıza sebep olur. Eğer bu yol sağlıklı, doğru ve iyi geliyorsa hayat boyu, bu iyi yolda iyi şeyler yaşarken, hatalı, olumsuz kusurlu bir yol ise hayat boyu farkında olmadan aynı hataları tekrar tekrar yaşamamıza sebep olur. Böyle bir durumda, bir uzmandan Psikolojik yardım alarak, kendimizi değerlendirmemiz ve farkında olmadığımız ama bize zarar veren bu hatalı yolların değiştirilmesi için çabalamamız gerekir.
Fiziksel yapıda, kişi: herhangi bir konuda rahatsızlık yaşadığında bunun belirtilerini çok net görebilmektedir. Örneğin; başı ağrıdığında, ayağı acıdığında, midesi bulandığında bu belirtileri çok net görüp, bunların etkisini hissedip, yaşamaktadır. Aynı şekilde zihinsel gelişimde veya zihinsel işlevsellikte de bir sıkıntı olduğunda bunu çok net bir şekilde görüp, fark edebilmektedir. Unutkanlık başladığında veya bazı konuları düşünürken, çalışırken zihninin eskisi gibi çalışmadığını hissedebilmektedir. Bunların yanında psikolojik rahatsızlıklar veya psikolojik gelişimler çok daha farklıdır. İnsanlar, kendi iç dünyalarına bakıp, içinde bulundukları psikolojik durumlarını değerlendirmekte, analiz etmekte, fiziksel ve zihinsel gelişimdeki kadar kolay fark edip hareket edememektedirler. Bunun sebebi de içinde bulunmuş oldukları psikolojik yapının, yaşamış oldukları problemleri gizleyen bir şekle bürünmesinden kaynaklanmasıdır.
Hayatımızda anlam veremediğimiz ve sürekli tekrar eden, bize zarar veren kişilik örüntüleri, alışkanlıklar bizi esir almasın. Daha kaliteli bir hayat için Pendik, Kurtköy’de bulunan uzman psikolog kadrosuna sahip UMUTTERAPİ merkezimizden destek alabilirsiniz.
Eyüp AKIN
Uzm. Klinik Psikolog