Sürüncemedeki İlişkilere

Hiç kimse tanrının eşine lütfu, kaderi, bağışladığı meleği, güvenilecek kocaman dağ ve güç abidesi, tapılası bir yar değildir. Herkes insandır. Beşerdir.

Beşer değişir. Zaman içerisinde farklılaşır. Karşıdaki insanın kişiliğinin sana iyi geldiğini düşünürken aslında aranızdaki ilişkinin iyi geldiğini zamanla fark edersin. İlişki bozulduğunda da bazen onun kişiliğinin aynı kaldığını görürsün ve ben bu kişiyi mi sevmişim dersin. Bazen de iki taraf değiştiğinde ilişkinin ortak yaşanılan öğelerinin azaldığını görürsün ve umudun biter.

Bu ilişki kopmalarının değişmeyeceğine kanaat getirdiğinde, psikolojik-fiziksel ve duygusal şiddete maruz kaldığında, partnerin tarafından her anlamda ihmal ve istismara uğradığında… yasaların öngördüğü diğer tüm sebepler dolayısıyla boşanma ve ayrılma hakkın vardır.

Tamamen çaresizlik içine düşüp bu çaresizlikten çıkamayacağına dair nedenlerin olduğunu düşünüyorsan o zaman hem yasal hem psikolojik destek insanı ayakta tutuyor.

Çaresizliği bu şekilde derinden hissetmeyenler zaten ilişkinin düzelmesi için çaba gösteriyorlar. Neler yapılabilir, neler değiştirilebilir gözden geçiriyorlar. Uğraşıyorlar.

Bu süreçlerin hiçbirisi olmadan da kişinin kendi ayakları üzerinde durabildiğine dair güveninin ve inancını hissetmesi önemli bir destektir. Dünyadaki bu hayat içerisinde mecburiyet ve zimmet hissetmemiz gereken şeyler seçimlerimizle ve sorumluluklarımızla ilgilidir. Çocuk-ekonomik gelir- etik ahlaki davranışlarımız… sorumluluklarımızdır. Partner zimmetli değildir.

Sorumluluklarımıza dair bedel ödeyebilmek,
Yeni bir başlangıç yapabilmek,
Kurgulayabilmek ve mücadele edebilmek,
Risk alabilmek,
Mücadele edebilmek,
Kendin hissettiğin çaresizlikle sana yükleneni ayırt edebilmek,
Bu anlamda büyük cesaret ister.

Psikoterapist

Ahmet KARA

Hayata küçük bir mola!

Uzmanlarımızla görüşün.

SEO & Web Tasarımı SEOmodi Ajansı Tarafından Yapılmıştır.

Bilgilerinizi Doldurun.

Hemen Arayalım!